Ana içeriğe atla

Paranın Değeri

Paranın kıymetini bilmeyen çocuğuna, babası bir gün ders vermek amacıyla;

– “Bundan sonra sana harçlık yok. Kendi paranı kendin kazan ve artık bu eve biraz katkıda bulun,” der.

Çocuk önce dayısından borç alır. Aldığı parayı babasına getirir. Babası çocuğun verdiği parayı alır, sobaya atar!



Ertesi gün çocuk gider bu sefer halasından para ister ve alır. Halasından aldığı parayı da yine getirir babasına verir. Babası tekrar çocuğun verdiği parayı alır ve sobaya atar.



Ertesi gün çocuk gider amcasından borç alır. Bu sefer de amcasından aldığı parayı babasına verir. Babası tekrar çocuğun verdiği parayı alır ve sobaya atar.

Bir gün gelir, artık çocuğa kimse borç vermez. İş başa düşmüştür. Çocuk bir küfe bulur. Hale gelir, akşama kadar orada hamallık yapar. Biraz para kazanır.



Akşam eve döndüğünde kazandığı parayı yine babasına verir. Babası oğlundan aldığı parayı tıpkı diğer paralara yaptığı gibi sobaya atmak için doğrulup uzandığında çocuk sıçrar ve babasının elini tutar.



Bir taraftan babasının koluna yapışırken bir taraftan da babasına yüksek sesle bağırır:

– “Baba, sen ne yapıyorsun? Sakın bu parayı sobaya atma. Benim bu parayı kazanmak için akşama kadar iflahım kesildi, mahvoldum,” der!

Paylaşalım